Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 362 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Bu kitapta, “Benim sünnetime ve Râşit Halifeler’in sünnetine sarılın/ وسنة بسنتي عليكم الراشدين الخلفاء” hadisi çerçevesinde Râşit Halifeler’in uygulamalarının İslam Hukuk ilmine katkıları ele alınmıştır. Râşit Halifeler’den kastın Hz. Ebû Bekir (r.a.), Hz. Ömer (r.a.), Hz. Osman (r.a.) ve Hz. Ali (r.a.) olduğu hususunda görüş birliği sağlanmıştır. ŞerꜤî deliller içinde Râşit Halifeler’in sözleri önemli bir görev icra etmiştir. Râşit Halifeler’in sünneti ifadesi onların sahâbe dönemindeki lider vasıflarına
Fıkıh ilmi, gerek İslam ilimlerinde gerekse geniş Müslüman kesimlerinde merkezi bir konuma sahiptir. Doğrusu ona ortodoksi niteliğini kazandıran nokta, son kertede İslam’ın dünyaya dair tavır alışlarının normatif ilkelerini üretiyor olmasıdır. Esasen fıkhın normatifliğin de ötesinde toplum(lar)la etkileşimi bir arka plan ve zemin olarak içermektedir. Öte yandan toplumsal tabakalaşma açısından alt tabakaların bir konu “caizdir/caiz değildir” şeklindeki hükümlere dikkat kesilmeleri, İslam’ın bu tabakalarda ne
Düşünce dünyası ve sınırlarının genişletilmesi, kavramlar ve terimlerle sağlanır. Hukukun ve fıkhın hem teoriye hem de pratiğe dönük iki yönü vardır. Fıkıh ve Hukuk Terimleri Sözlüğü, bu iki alanla uğraşanlar, ayrıca düşünceyle ilgilenenler için bir başvuru ve başucu kaynağı olarak sürekli okunması gereken bir kitaptır.Müslüman bir ferdi anlayabilir.
Aile olmak, Allah'ın kullarına lütfettiği en büyük nimetlerden biridir. İnsanın hayata tutunmasında, kimlik ve gelecek tasavvuru oluşturmasında aile kurumunun etkisi büyüktür. Modern zamanlardan geçerken aile fıkhının önemine binaen akıllılara gelen sorulara cevap niteliğinde olan bu eser ailenin davranış bilgisi olma hüviyetini taşımaktadır
İslâm fıkhının hem bilgi hem de yürürlük kaynağı olan fetvalar, fıkıh-toplum ilişkisine dair en mühim kaynağı teşkil etmektedir. Osmanlı Devleti'nin yetmiş yedinci şeyhülislâmı olarak kayıtlara geçen Menteşizâde Abdürrahim Efendi, günümüze en fazla fetvası nakledilen şeyhülislâmdır. XVIII. yüzyılın ilk çeyreğine tekabül eden görev süresi içerisinde kendisine yöneltilen suallere verdiği fetvalar Fetâvâ-yı Abdürrahim olarak isimlendirilen derlemede bir araya getirilmiştir. Bu çalışmada Fetâvâ-yı Abdürrahim'de
Hz. Peygamber'in İslam'ı bir inanç ve hayat nizamı olarak insanlığa tebliğ edip yaşantısıyla örnek bir biçimde uygulamaya koymasını kendilerine rehber edinen Müslümanlar ilk günden itibaren onun bildirdiği esaslardan yola çıkarak fıkıh ve hukuk sistemlerini ortaya koymaya çalışmışlardır. Hz. Peygamber'den sonra sahabe ve tabiin dönemlerinde İslami ilimler bir bütün halinde, birbirinden ayrılmamış haldeyken, İmam Ebu Hanife'nin (150/767) yaşadığı dönemde bu ilimler gelişerek müstakil ilim dalları ha
İslam iktisadı fikri, daha âdil bir dünya kuramayan ve böylece insanlığın refaha ve felaha kavuşmasında öncülük edemeyen ekonomik sistemlere bir tepki olarak doğmuştur. Bu sistemlerden komünizm fıtrata aykırı hareket ettiği için çökmüştür. Kapitalizm uyguladığı ekonomi politikaları nedeniyle dünyanın adalet ve merhamet kodlarını bozmaya devam etmektedir. Bu kitap, dünyanın yeni bir ekonomik sistem ihtiyacını karşılamaya aday olan İslam iktisadının diğer ekonomik sistemlerden zihniyet olarak farkını ve fıkıh
Her toplumda insanın huzuru, mutluluğu ve güvenliği için vazedilmiş ve riayet edilmesi gereken hukuk kuralları söz konusudur. Bu kurallara uymak hukuki bir sorumluluk ve sosyal hayatın gereği olan bir zarurettir. Hukuk kuralları, insanın mutlak hürriyetine bir sınırlama getirdiği için kişiler bu sınırları doğrudan ya da gizliden ihlal etmeyi isteyebilmektedir. Bu durum doğrudan olması halinde açık bir ihlal olacağı için tespiti mümkün, cezası ise kaçınılmaz olacaktır. Bundan dolayı ihlalin kamue edilmesi ge
Tükendi
İslâm dünyasında Fıkıh Usûlü ilmine oldukça önem verilmekte ve ilgili tedrisat kurumlarında okutulan dersler arasında yer almaktadır. Ülkemizde de İlahiyat Fakülteleri öğretim programlarında önemli bir yere sahiptir. Bu eser, İlahiyat Fakültelerimizin müfredatı ve kredi saatine uygun bir ders kitabı olarak hazırlanmıştır. Kitap, bir giriş ve dört bölümden oluşmaktadır. Prof. Dr. Muhsin Koçak tarafından yazılan giriş bölümünde, fıkıh usûlünün tarifi, konusu, gayesi, faydaları, doğuşu ve tedvini ile
“Kur’an’da ve Günlük Hayatımızda İhlas ve İhsan (Nefis Tezkiyesi) – Ahlak İlmihali” isimli bu kitabımızda, tıpkı ilkbaharda ağaçlara su yürüyüp ağaçların adeta yeniden canlanmasını sağlayan manevi hayat kaynağı gibi, Kelimeyi Tevhidle sağlam köke kavuşan ve Salih Amelle dal budak salan İslam ağacına manevi hayat sağlayıp canlanmasını vesile olan iç dünyanın ıslahı, tezkiyesi ve imani manevi dinamiklerin harekete geçirilmesine dair konuları işlemeye gayret ettik. Bu haliyle kitabımızın, kalplerindeki marazla
Tükendi
İslâm inanç ve ibadet esaslarını öğrenmek her Müslüman erkek ve kadının üzerine farzdır. Söz konusu bu esaslar İslâm fıkıh literatüründe hatırı sayılır bir alanı dolduran ilmihallerde ayrıntılarıyla beraber yer almıştır.
İnsanın hem dış hem de iç dünyasına seslenen bu eser, zâhir ve bâtın ilimleri uzlaştıran, fıkıh ile tasavvufu kaynaştıran eşsiz bir örnektir. Eserde şerî ilimlerin arka planları üzerinde durulur. Klasik fıkıh kitaplarında yer alan bilgilerin ötelerine geçilir. İçerdikleri ruha, taşıdıkları manaya, vermek istedikleri mesajla dikkat çekilir. Fertten aileye, aileden çevreye, çevreden millete, milleten de ümmet ve insanlık câmiasına yansıması gereken etkileri değerlendirilir. Abdestin-namazın, zekatın-haccın, o
Tükendi
Bu kitap son asır Müslüman alimlerinden Hacı Zihni Efendi’nin en değerli eserlerindendir. Müellifin gerek üslubundaki ifade kudreti, gerek vukuf derinliği ve gerekse malûmat zenginliği bakımından eşsiz bulunan eserinin bu üstün özelliklerini mümkün olduğu kadar bozmadan bugünkü nesillere aktarabilmek için büyük emek ve gayretlerle sadeleştirilmiş tam metnidir. Eserin muhtevasındaki bilgi zenginliği bütün fıkıh kitaplarını toplayıp öz olarak içine alacak genişliktedir. Eser, sünnet ehlinin itikatta ve amelde
Tükendi
Müslümanlara ait toprakların genişlemesiyle birlikte tefsir yazımı bölgesel nitelikler kazanarak sürmüştür. Başta Hicâz olmak üzere Şam-Irak İran Fergana Osmanlı Kuzey Afrika ve Endülüs diyarları önemli tefsirlere ev sahipliği yapmıştır. Bu çalışmanın konusu Endülüs'te kaleme alınan son tefsirdir. Bu tefsirin yazarı da Endülüs'ün Haçlılar eline düşmemesi için çarpışmış ve şehit olmuştur. Büyük ihtimalle şiirlerinde şehadet motiflerinin çokluğu Endülüs'ün Müslümanların elinden çıkışını hissetmesinden ve Endü
Yaklaşık yüzyıldır, özellikle ülkemizde İslam hukuku (fıkıh) ile ilgili olarak yaygınlaştıran algı, onun bütünüyle dini, doğmatik ve teokratik bir karakterde olduğu, değişmeye ve gelişmeye kapalı, dolasıyla çağdaş problemlere çözüm üretme kapasitesine sahip olmadığı yönündedir.
"Rabbim ilmimi artır" ayetinin gereği olarak sizlere Akide Siyer Fıkıh ve Kuran ilimleri hakkında bir çalışma hazırladık. Zira bu dört ilim dinimizin önem verdiği en büyük konularındandır. Akide; kişinin inanması ve reddetmesi gerektiği konuları inceleyen bir ilim dalıdır. Akide; tüm resullerin kavimlerine tebliğ ettikleri ortak bir konudur. Kişi ancak temiz ve sağlam bir akideyle dünyada ve ahirette mutluluğa ve huzura ulaşabilir. Siyer; Rasûlullah'ın hayatını ve mücadelesini inceleyen bir ilim dalıdır.
Tükendi
Ey nefis! Bil ki, dünkü gün senin elinden çıktı. Yarın ise, senin elinde… Senet yok ki ona sahipsin. Var mı garantin… Senin elinde mi sahip misin yarına… Hakiki ömrümüz bulunduğumuz gün yaşadığımız an… Neden yaratıldın, yaratılışının gereği ne? En değerli olan şey hayat ve en kıymetli olan hayata hizmet “Ahiret hayatına” Ölüm Allah’ı tanıyan ve ibadeti ile sevgisini gösteren mü’min için edebi bir saadet başlangıcı; Vazifemiz zikir, şükür ve fikir… Bismillah’la başla Elhamdülillah ile noktala… “Gö
Tükendi
Her şeyin madde ile ölçüldüğü devrimizde, yetişen yavrularımızın rûhî boşluklar içerisinde bulundukları bir hakikattir. Elinizde bulunan bu küçük eserle evlatlarınıza her müslümanın bilmesi zarûrî olan ilmihal bilgilerini vererek kısmen de olsa mes'uliyetinizin hafiflediğini hissedeceksiniz.
Tükendi
Her Müslümanın kendi durumuna göre gerekli olan bilgileri elde etmesi yani "İlmihal" farzdır. Bunun da başında kişinin kendine yetecek kadar dini bilgiye sahip olması gelir. Bilindiği üzere İslam dininin kapsadığı hükümler başlıca şu dört kısma ayrılır: 1 İtikada ait hükümler 2 İbadetlere ve muamelelere ait hükümler, 3 Helale, harama mubah ve mekruhlara ait hükümler 4 Ahlaka ait hükümler Bir Müslümanın sağlam bir imana, güzel amellere ve ahlaka sahip olması; hayatında haram ve helallere di
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 362 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1